Günlerden pazar, belki de pazartesi, salı, çarşamba
Ne fark eder günün sevinci, yarının umudu olmadan
İçimizde fırtınalar kopuyor, içimiz sıkıntılar atlası
Ne fark eder gönlünde huzuru, düşüncelerinde sakinliği yaşamadan
Bilmem kaçıncı bayramın bugün, kaçıncı yaşının bayramı
Bilmem kaçıncı bayram hüznün, çocukluğunun bayram hatıraları
Bilmem kaçıncı kayboluşun anılarında, kaybettiklerinde
Bilmem kaçıncı bayram bugün, kaç bayramın daha kaldı yaşamında
Olduğun yerde çivi gibi çakılıp kalmış hissi
Bir adım ötesi, bir adım gerisi kalmamış gibi
Ömrünün mahzeni cilt cilt kitaplarla dolmuş
Yarınlarından umutlarını koparıp almışlar gibi
Günler ne fark eder yarınları olmadan yaşayanlara
Sor önüne gelen her insana, kaçı bilir hangi günde yaşadığını
Sen hangi günde uyuya kaldın, hangi günde bıraktın ruhunu
Hangi gündeyiz bugün, yarın hangi gün olacak
Günlerden yorgunluk, günlerden bıkkınlık, günlerden sorgular
Kaç kez döktün yaşamının hatıralarını gözlerinin önüne
Kaçı hüzün, kaçı mutluluk koyduğunda tartıya
Soğukkanlılığınla kaldığın kaçıncı yıkılış günün
İçin çekiliyor şu an, tüm vücudun irkiliyor
Yaşıyorsun, yaşıyorsun evet bunu hissediyorsun
Yaşamak mı denir diyorsun sonra, yaşamak ölmekten beter
İsyan ediyorsun, isyanların arşa uzanmadan cahilliğini susturup kendine kızıyorsun
Tüm isyanlarında anlamını yitirdiği bir günde
Tüm yaşamının bir avuç hüzün ve mutluluğa sığdığında
Tartıda bütün karamsarlıklarının eşitliğini gördüğünde
Bugünlerin sonunu, duyguların kardeşliğini fark ediyorsun
Bugün…
İnsan gafletiyle, merhametiyle, umutlarıyla insandır.
Bir duygu bir başka duygunun öncüsüdür.
İrade gönlünün ve aklının dizginidir.
Mantık ise tüm hüzünlerinin, acılarının son bulduğu nokta.
Mantık ile duygunun arasında koca dağlar vardır.
Mantık acımasızdır.
Geldiğin nokta senin hayata bakışın ve hislerinden ibaret.
UĞUR ERDEN